Kadının yaşı, şikayetleri, adet düzeni, ultrasonografideki bulgular ve hormon değerleri teşhiste çok önem taşımaktadır. Genellikle bu hastalar, adet ge-cikmeleri şeklinde, adet düzensizliklerinden şikayet ederler. Çoğunda 2-3 aylık adet gecikmelerinin yanında, ateş basmaları, huzursuzluk, mutsuzluk şikayetleri söz konusudur (Şekil).
Buna karşılık, bazı kadınlarda ise hiç şikayet olmayabilir. Özellikle genç hasta-larda, var olan bazı belirtiler ise, hastanın genç yaşından dolayı erken over yetmezliği düşünülemeyebilir ve görmezden gelinebilir. İşte bu durumlarda ba-zı testler çok anlam taşır. Son yıllarda geliştirilen AMH (Anti Müllerien Hormon) testi bu konuda çok yararlı olmaktadır. Fakat, tek bir test veya bulguya dayanarak, asla kesin tanı konmamalıdır.
Erken over yetmezliğinin tanısında, bazı olgularda tanısal değeri olmadığı halde gereksiz yere yumurtalık biyopsisine dahi başvurulmaktadır. Çünkü, over biyop-sisinde hiç yumurta hücresi bulunmayan hastalarda dahi gebelikler görülebil-mektedir. Bu nedenle günümüzde biyopsinin yeri yoktur.
Şekil: Kadınlarda, yıllar önce yumurta sayısında azalma başlar. Bu durumun ne düzeyde bulunduğunun saptanması da yumurtalık yaşı, yani over reservi hakkında fikir verir.
Erken over yetmezliğinin kesin tanısı mümkün değildir. En güvenilir testin AMH olmasına rağmen, düşük değerlerdeki hassasiyetinin güçlü olmadığını ifade etmek gerekir. Bir diğer ifadeyle, AMH düzeyi çok düşük aynı değerdeki iki ka-dından biri gerçekten menopozda, diğeri ise çocuk sahibi olabilmektedir. Bu tür yanılgılar, diğer testlerde daha da fazladır. Bu nedenle tanıda kesin tavır almayıp, tedbirli davranmak uygun olacaktır. Bu hastaların izlenmesi doğru bir davranıştır. Sadece bir bulguya veya teste dayanarak (yüksek FSH değeri gibi) hastaya erken over yetmezliği veya erken menopoz tanısı konmamalıdır.